top of page

   Umuda  Yolculuk…

   Sevgili dostlarım size 1994 yılında başlamış zorlu ama bir o kadarda umut aşılayan gerçek hikayemizi anlatacağım , tabi bu zorlu yolculukta işimizi kolaylaştıran rehberlerimizden de bahsedeceğim.

 

  Çoğumuz eğitimimizin her aşamasın da , iş ve özel hayatımızı doğru planlanmamız halinde ancak başarıya ulaşabileceğimiz telkinleri ile büyümüşüzdür. Aslında benim böyle bir telkine pek ihtiyacım yoktu  en azından çocuklarımı yetiştirme konusunda , zira henüz öğrenci iken 20 li yaşlarımın başında bile ileride olacak çocuğumun beslenme ,eğitim , spor vb detayları içeren hayatını planlamıştım.

 

  Ancak oğlumun 2.5 yaşında otizm teşhisi alması ile bir B planımın olmadığını farkettim , hayatı planlarken sürprizleri de göz ardı etmememiz gerektiği beklide yeni yolculuğumuzda aldığım ilk dersti.

İçinde bulunduğumuz yeni sürecin gereklerini algılamamız ve annesi ile kendi ruh halimizi düzeltebilmemiz zaman aldı ve bu arada oğlumuz şehrimizdeki bir elin parmaklarını geçmeyen ve ilk bulduğumuz özel eğitim kurumlardan birinde eğitime başladı. Tabi internet üzerinden dünya genelinde yaptığımız araştırma ve bizzat yurt dışı ziyaretlerimizde edindiğimiz bilgiler ile otizmli için çok önemli olan , özel eğitim şartlarının ülkemizde oldukça yetersiz olduğunu üzülerek öğrenmiş olduk.

Artık en azından sürecin gereklerine yavaş yavaş vakıf olmaya başlamıştık ve olması gerekenleri öğrenince o cahillik , şaşkınlık sürecimizin başlangıcından yaklaşık altı ay sonra ilk yaptığımız , özel eğitim kurumunu dolayısı ile oğlumun eğitimcisini değiştirmek olmuştu.

   İşte Fatma Çiğdem Özel Eğitim Kurumu  ile o zaman tanıştık , ilk kurulduğu yıllara rastlayan ve bizzat Fatma Çiğdem in kendisinden almaya başladığı eğitimler bir süre sonra oğlumuzda fark edilir gelişmelere sebep olmaya başlamıştı. O yıllara dair hatırladığım en önemli şey , bir çok oğluma özel  çalışmanın inatla ve umutla devam ettirildiğidir.Eğitimleri bazen beceri ve dil gelişimini , bazen motor gelişimini , bazen de tekdüze beslenmesinin kırılmasını içeriyordu. Uzunca bir süre sonra, öğretmeni Fatma Çiğdem “sonunda ona ulaşabildik yakında sonuçları almaya başlarız” cümlesi ile bizi umutlandırıp fazlasını yapmak için motive etmişti ve gerçekten kısa süre sonra sözel iletişimde dahil sonuçları almaya başlamıştık.

  İşte biz anne-baba olarak , Fatma Çiğdem ve onun kontrolündeki sonraki tüm öğretmenlerinin oğlumun içinde bulunduğu her türlü zorluğa rağmen ,onun yapabileceklerine inancını yitirmeden ısrarlı  öğretme arzuları ve ona duydukları gönülden sevginin sonuçlarını 17 yıl sonra  gördüğümüzü düşünüyoruz. Oğlum bugün 20 yaşında ve ülkemizde yaşayan yüz binlerce  otizmlinin sadece iki elin parmaklarından daha azının gidebildiği üniversite eğitimini sürdürüyor. Oysa ülke olarak gerekli şartları oluşturabilsek, eğitmenleri ve aileleri umudunu yitirmese , çok fazla çocuğumuz bu yolun sonunda benzer noktalara gelebilirdi.

  Fatma Çiğdem‘in danışmanlığı ile öğretmeni Nurhan İspir başta olmak üzere, 20 yıllık mücadelemizin her aşamasında görev alan tüm eğitmenlerine şükranlarımızı sunar ,Otizmli çocuklarımızın her birine ; görüneni kabullenmeyen , ulaşılabileceğe odaklı , umudunu , inancını hiçbir halde yitirmeyen , disiplinli ve inatçı eğitmenler diliyorum…

Ergin GÜNGÖR

Doruk'un babası

Fatma Çiğdem Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi

Izmir Otizm Akademisi

bottom of page